DİKKAT !

     Pazar yerleri hepimizin mutfak için temel yiyecek ihtiyaçlarını karşıladığı taze sebzeler, meyveler veya kuru bakliyat ya da süt ürünleri alabildiğimiz yerlerdir.

    Çocukken ailecek gittiğimiz pazar alışverişlerini hep sevmişimdir.Her çeşit,  rengarenk, taze meyve- sebzelerin olduğu kalabalık atmosferin içinde bulunmak  pazar kültürünü öğrenmemi sağlıyordu. Halen çocukluğumdaki gibi pazara gidip alışveriş yapma isteğim devam ediyor.

     Köylerde pazar yerleri daha da renkli geçer; bahçesinden, tarlasından ürününü toplayan emektarları pazarda görmek mümkün.

    Pazar yerlerini ; sebze- meyve, balık ve çeşitli yöresel ürünler satılan, hamur işleri ve diğer yemek türleri yapılıp satılan veya sosyete pazarı, bit  pazarı gibi sıralayabiliriz.

  Yeterince denetim yapılmadığı için yöresel pazarlarda satılan ürünlerde katkı maddelerinin olduğunu görebiliyoruz. Örneğin satıcılar tadına baktırılan üründen değil de farklı bir ürünü satışa sunabiliyorlar.Maalesef böyle durumları yaşayabiliyoruz.

     Yöresel pazarlarda birçok ilin ürünleri de satılıyor fakat bazı ürünlerin orijinal tadı olmadığını; bal, peynir, tereyağı, sucuk gibi ürünlerde katkılı gıdaların daha fazla olduğunu görmekteyiz. Sizlere yaşadığım olayı anlatmak istiyorum: Yöresel pazardan bidonda tulum peyniri aldım ve bidonun üst kısımlarındaki peynirin lezzeti gayet iyiydi fakat  peyniri tüketmeye başlayınca bidonun orta kısmından sonra başka peynir katıldığını ve peynirin bozuk olduğunu fark ettim.

     Bir başka olay ise yöresel  pazardan sucuk almak istedim çünkü lezzeti gayet iyiydi fakat sucuğu közde pişirdiğimde sadece yağ ve alev yükselip simsiyah kömürleştiğini gördüm. Bilmiyorum sucukta hangi malzeme kullanılmış, neden bu kadar alevli yanıyor, neden pişince simsiyah kömür gibi oluyor ?

     Daha sonra bal almak istiyoruz sonu yine hüsran, bal tadı yok. Ne olacak böyle ? Birçok insandan aynı serzenişleri duyuyorum.

    Genelde ürünleri taze,  uygun fiyat ve doğal bulabilmek için insanlar  pazar yerlerini tercih etmektedirler. Hatta pazarda görebildiğimiz aynı ürünlerin birçoğunu marketlerde göremeyebiliyoruz. İşini dürüstlükle yapmayan insanlar, dürüst pazar esnafının işlerine gölge düşürmektedir.

     Pazar yerleri, üreticinin ve pazar esnafının ürünlerinin tanıtımı ve  pazarlamasında, ürünün tarladan sofraya gelene kadar hangi aşamalardan geçip halkla buluştuğunun göstergesi oluyor.

      Pazarcılar esprili dil ve yüksek ses tonuyla ürünlerini pazarlarken ortam adeta bir sahneye dönüşüyor bana da o an orda bulunmak keyif veriyor.

       Pazardaki her yaştan satıcının hayata tutunma mücadelesi yüzlerine o kadar yansıyor ki pazarı gezerken hayata dair çok şey öğreniyoruz: Ekonomiyi ,üretim ve tüketimi, rekabeti...

        Alışveriş yapan insanlar ürünlerin çeşitlisini, tazesini, hesaplısını alma peşindeler. Sonuçta alıcı ve satıcının memnuniyeti önemli...

       Yöresel pazarların çok sıkı denetimden geçmesi gerekiyor, tüketici şikayetleri dikkate alınmalı diye düşünüyorum çünkü insanların sağlığını hiçe sayıp daha fazla kâr elde  edebilmek için haksız kazançlar yapılıyor. Gıdalar test edilmeli ,yetkili kişiler tarafından kontrollerden geçirilmeli.Satıcılar denetim yapılacağını bilip ona göre  temkinli hareket etmelidirler ve katkılı sahte ürünlere mahal verilmemesi gerekiyor.